03 Kasım, 2014

{ Ee... Ne diyorduk? }



Bir kere tadına vardı mı insan, yazmayı özlüyormuş gerçekten. Bir süredir hiçbir şey yazmamış olmanın eksikliğini hissettim. Bu süreçte neler yaptım? Mezun oldum mesela. Bir yandan uzun bir staj programı dahilinde çalışırken bir yandan da okulu bitirmenin verdiği haklı gururu yaşıyorum aslında şu günlerde. Bu süreçte hep çalışmadım tabii, tatil de yaptım.. İlla ki iş yaşamıyla ilgili yazılarım da olacak ama zamanı gelince konuşuruz nasıl olsa, biz şimdi tatilden başlayalım ;)

Bu yaz adeta bir Çeşme modası vardı. Erken rezervasyon yaptırıp ben de gittim, eksik kalamam hiç :) Önce alttan güzel bir fon müziği alıp, anlatmaya başlayalım..


Evet bolca beach mevcut: Before Sunset, Propaganda ve Sole&Mare gibi.. Ve deniz pek bir güzel. “Bol bol yüzdüm” faslını geçiyor ve büyük bir aşkla Alaçatı’ dan bahsetmek istiyorum.
Küçük ve çok şirin bir yer. Hemen sizin için bir gün tasarlayacağım, anlatılmaz yaşanır cinsinden.

20 Nisan, 2014

{ “…sak iyi olur”lar }


Herkes hayatında sık sık yaşamıştır.
Yolda bir tanıdığınıza rastlarsınız, uzun zamandır görüşemediğiniz biridir hatta belki. “Ah n’aber? Nerelerdesin? Görüşelim ya, olmuyor böyle” şeklinde tatlı bir muhabbet geçti aranızda. Sonra dağıldınız, aradan haftalar, aylar geçti. Belki gerçekten yoğundunuz, belki de istemediniz.
Ama aslolan ortada bir “..sak iyi olur” insanının varlığı. “Buluşsak iyi olur” der buluşamaz, “Görüşsek ne güzel olur” der görüşemez. Yani sözler mükemmeldir, giriş-gelişme vardır ancak sonuca geçemez. Bu ise çoğu zaman üzücü hisler bırakır.

Sadece ikili ilişkilerde değil bireysel olarak da kendinize “..sam iyi olur” demeyin.
Hatta bu ikili ilişkilere göre daha tehlikeli bir durumdur. Kendinize böyle söyleyip söyleyip yapmadığınızı bir düşünsenize. “Çıkıp biraz yürüsem iyi olur” dediniz ama oturup kaldınız bir köşede. “Akşam oldu ya hiçbir şey yapmadım ne tembelim” dediniz. “Hayatıma biraz çeki düzen versem iyi olacak” dediniz, vermediniz. Yapılacak bir sürü işiniz var “Bir ara başlasam iyi olacak” dediniz, başlayamadınız. İşleriniz aksadı.

30 Nisan, 2013

{ Umutsuz vaka mısınız? Buyurun.. }

 
Tekrar merhabalar..  
Öncelikle yazacaklarımda samimi olduğumu bilmenizi isterim. Size gerçeklikten uzak ütopik tavsiyelerde bulunmayacağım, korkmayın. Bilmeniz gereken bir şey var o da şu ki: Kimse yaşamının her anında mutlu olamaz ama bir kimse de yoktur ki hayatının her anında mutsuz olsun. Aslında anahtar cümle bu. Bu cümleyi özümsemek gerekiyor. Hayata hayat mücadelesi olarak bakmak yerine “hayat” olarak bakın. Başınıza gelen her şeyi “olumlu” değil, normal karşılayın. “Olumlu” değil diyorum, çünkü bu kelime yanlış yorumlanıp “Polyanna”cılık diye tabir ettiğimiz noktaya geliyor ve bir noktadan sonra “olmuyor işte şimdi ben bunu nasıl olumlu karşılayayım” diyoruz. Bu yüzden NORMAL karşılamanızı tavsiye ediyorum. Hatta arada bir kendinize mutsuz olma hakkı da tanıyın ama durmanız gereken noktayı bilin.

Her insanın zayıf noktaları vardır. Siz kendinizde bunu keşfedin, bilin ve kendinize saklayın. İnanın ki sizden başka kimsenin bunu bilmeye ihtiyacı yok ancak paylaştığınızda sizin aleyhinize bir şekilde dönme ihtimali var. Bu sebeple izin verin de bazı şeyler sizin özeliniz olarak kalsın!

02 Nisan, 2013

Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor



 
Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres:  The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.
Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.