12 Ekim, 2012

{ Sanal Dünya }

 
Geçenlerde toplu taşıma aracında bir anne çocuğa rastladım.
Anne taş çatlasa 35, çocuğu da 6-7 yaşlarındadır. Bende camdan dışarı bakıyordum. Anne sürekli "of"luyordu ve bu bir vakit sonra beni de bunaltmaya başladı. Neyse sıcaktandır, kalabalıktandır diye düşündüm.
 
Daha sonra yer açıldı ve yanıma oturdu. Tekrar bir derin “of” çekti.
Armut dibine düşmüş olacak ki çocuğu da aynı şekilde "off"layıp duruyordu :)
Neyse annesi bir hışımla çocuğunu kucağına aldı, bende dönüp baktım gayri ihtiyari. O sırada annesi "Neyse ki bayan indi, ay nasıl parfüm kokuyordu şişeyi üstüne dökmüş sanki" dedi, o an anladım oflamaların sebebini. "Evet toplu taşıma araçlarında dikkat edilmeli" dedim, anne "Bir de ben akciğer ameliyatı geçirdim" deyince kendisine sonuna kadar hak verdim. Kadın gerçekten çok haklı ne zor bir durum -sıkıntıyı çeken taraf için-, toplu taşımadayken bazı insanlar biraz da çevreyi düşünse her şey ne kadar hoş olur. Mesela sigaradan son bir nefes alıp hemen otobüse vs. binenler içmeyenleri ne kadar zor durumda bıraktıklarının farkında mıdırlar acaba? 
Her neyse biz konuşmaya devam ettik.

Çocuğu sürekli "Of bu yol çekilmez, niye çıktık ki dışarı, dönelim ya şimdiden sıkıldım, evde olsam bilgisayarda oyun oynardım şimdi" diye sızlanıp duruyor hatta bir ara her geçen saniyeyi bile sayıyordu düşünün. Kadın daha sonra "Çocuğum hiç dışarı çıkmıyor. Biraz hava alsın dedim ama görüyorsun halini. Bütün gün evde ya televizyon izliyor, ya bilgisayarda oyun oynuyor ya ödev yapıyor, hiç arkadaşlarıyla da durmuyor." dediğinde durumun ne kadar vahim olduğunu anladım. Hep savunurdum zaten bu düşünceyi ama önemini bir kez daha anladım. Evet bu durumun sorumlusu ne yazık ki teknoloji daha doğrusu teknolojinin yanlış kullanımı.
Şunu neden dozunda kullanmayız ki! Evet pek çok kolaylık getirdi, dünya bir tık uzağımızda ama bunu gerçekten yarara olacak şekilde kullanmak lazım. Pasif bir varlığa dönüştüremeyiz kendimizi, insanlığımızın bilincinde olmalıyız biraz da. Teknolojinin faydalı taraflarını alıp kalanını gerçek hayattan alacağız ki teknolojiyi amacına uygun kullanalım. 
 
Özellikle daha küçücük çocuklara bilgisayar almak neden? Çocukluklarını oraya hapsetmek neden?
Çıksın dışarı yaşıtlarıyla oynasın, gezsin, pikniğe götürülsün, parka götürülsün, tarihi yerleri gezsin her şeyi canlı canlı görsün. Bunlar özellikle küçücük yaşta o kadar önemli ki.
Temeli sanal olan çocuk büyüdüğünde ne kadar gerçek olabilir?  
 
Bazı yetişkinlerde de bu durum söz konusu. Artık cepten de internete giriliyor herkes sosyal paylaşım sitelerine kendini bir hayli kaptırıp “kendi” olmaktan çıkmış. Ne kadar etik bu durum? Şu yazımı okuyan erişkinler lütfen sizde içinizden “Cidden bende bu ara çok kaybettim kendimi” diyorsanız vakit ve mevsim de uygunsa çıkın gezin, varsa çocuğunuzu da alın hatta. Makineden bir müddet uzak doğanın huzuruna bırakın kendinizi. Kendinize vakit ayırın, spor yapın, sizi mutlu eden şeyleri yapın. 3 saat mi 1 saat mi yarım saat mi, kısacık bir süre de olsa teknolojiden uzaklaşın.  
 
Teknolojiden uzak bir toplum ne kadar yavaş ilerlerse saati saatine teknolojiyle yaşayan toplum da o kadar yavaş ilerler diye düşünüyorum. Dengeyi kurmak, faydalıyı hem sanal hayattan hem gerçek hayattan alıp harmanlamak en güzeli. Böyle olursa hem daha mutlu hem de her açıdan daha faydalı insanlar olabileceğiz bence.
Lütfen dozu ayarlayın, hayatınıza bir el atın.
 

Hiç yorum yok:

Yorumunu paylaşmak istersen aşağıdaki kutucuk seni bekliyor !